merhaba...
size bu güne kadar yaşadığım en anlamlı deneyimden bahsetmek istiyorum... başlıktan da anlayacağınız üzere bu deneyim karanlıkta diyalog...
gayrettepe metro istasyonuna kurulmuş ve yıl sonuna kadar devam edecek olan karanlıkta diyalog, görme engellileri anlamamız adına oluşturulmuş tamamen güvenli ve bir o kadar da karanlık bir istanbul simülasyonu... görme engelli bi rehber eşliğinde zifiri karanlıkta tam bir buçuk saat her gün yaşadığınız istanbulu yaşıyorsunuz... önce bi parka giriyor ağaçlara dokunuyorsunuz, göremediğiniz için sesler rüzgar size o kadar yoğun geliyor ki, trafik ışıklarında karşıdan karşıya geçmek için bekliyor sarı kabartmalı yolu ayaklarınızla ilk kez bu kadar anlamlı hissediyorsunuz.. uçağa binmek için körükte eller duvarda yürüyüp, italya, fransa, hollanda, almanya, ingiltereden oluşan bir tura katılıyorsunuz=) taksim-tünel tramvayına binip istiklal caddesinin sesleri eşliğinde küçük bi yolculuğun ardından bazı nesneleri elle tanımaya çalışıyorsunuz, bisiklet, araba, atm gibi, sonra büyük bi duvarda braille alfabesinde isminizin baş harfinin altı nokta karşılığını buluyorsunuz yani dokunarak öğreniyorsunuz... (duyarak ilerliyorsunuz... ilk başta rehberimizin sesinin olduğu yöne giderken tereddüt yaşayan bizler son zamanlara doğru mükemmel algı açıklığı ile ilerliyorduk... görme dışında bütün duyularımız kavrama konusunda pik yapmıştı... ortama uyum sağlama konusunda vücudumuzun mükemmel bi ayarı var, bir nevi homeostasis...) bunlar ve bunlar gibi deneyimler... kısacası karanlıkta dünyayı yaşıyorsunuz... ama mesele bu değil... hani nasıl anlatsam bi türlü toparlayamadım ama orası, buradan başka bi dünya değil... her şey aynı, yaşanılabilir, duygulanılabilir, mutlu ya da mutsuz olunabilir... ama orda önyargı yok... o korktuğunuz karanlık, en son kafeye gelip çaylarımızı alıp masaya oturduğumuz zaman keyifli bi hal almıştı ve hiçbirimiz oradan ayrılmak istememiştik.. o baştaki endişenin yerini eğlenceli bi hal almıştı... aslında ön yargılardan uzak, işin içine şekilciliğin girmediği, kimsenin sizin götünüz göbeğinizle, makyajınız, bacaklarınız ya da başörtünüzle ilgilenmediği sadece sesinizle, temaslarınızla var olduğunuz acayip kıyak bi dünya... ve siz nasıl görmek isterseniz öyle... karanlık, ayna gibi... sizin içinizde ne varsa onu dışarı çıkarıyor... içinizdeki karanlığa daldırıp, en nadide incileri çıkarttırıyor... çok net bi bilince sahip oluyorsunuz, ne düşündüğünüzün farkında oluyorsunuz... orada gerçek bir farkındalık hissediyorsunuz.. hem bedenen, hen zihnen hem ruhen... ve bu farkındalıkta elinizde ne varsa önünüze onu sunuyorsunuz ortaya kendinizi koyuyorsunuz, karanlıkta kendinizi buluyorsunuz...
Bitmeden siz de gidin ve kendinizi bulun...