Patolojik bi romantizm, iyilik hali olmaktan çok işgaliyet barındırıyor. Anlatayım, kocamın sevgilim bile olmadığı zamanlar içimdeki aşkla yaklaşan doğum günü için, sen doğmasaydın benim doğmuş olmamın bi anlamı olmazdı, onun için senin doğum günün benim doğum günüm, doğum günümüz kutlu olsun, iyi ki doğmuşuz yazmışım. Şimdi bakıyorum. İyi bok yemişim. Kendisiyle başka insanı, ben ve ötekini ayırt edemeyen insan ne kadar sağlıklı olabilir.
Aşk bir füzyon hali bu aşikar, füzyonun sağlıksızlığında aşk ne kadar sağlıklı olabilir.
Aşk patolojilerin örtüşmesi, aktarım okunun yaydan çıkıp doğru hedefe varması ve sonuç yok olmak. Aynı Yıldız Tilbe'nin dediği gibi. Aşk yok olmaktır. Kendi benliğinden vazgeçip başka bi insanın bedenine ruhunun karışmasıdır. Kaybolmaktır. Asla kendini bulamayan insanların karşısındakinin ruhunda kaybolmasıdır. Aşk kendini imha etmektir. Bir hastalık hali, bir intihardır. Çünkü her aşk kendinden vazgeçiştir. Gerçek bir benliğe sahip olamadan karşıdakinin benliğine ayak uydurur aşık. Ve bunu yüceleştirir. Edebiyat yapar, sinema yapar, tiyatro yapar, müzik yapar satar. Aşk satar. Kimliksizlik satar.
Aşık olunan nesnenin bi anlamı vardır ve bilinçdışı bi amaca hizmet eder. O amacın doyurulması ihtiyaçtır. Amacın doyurulması aşıklar kavuştuğu andan itibaren başlar ve belli bir süre sonra iki taraf da buna doyar. Artık ihtiyaç kalmamıştır. Bu sebeptendir ki sürüncemede kalan ilişkiler her zaman daha uzun sürer. Geldiği gittiği belli olmayan kişiler daha çok iz bırakır. Meşhur yarım kalan aşkların unutulmayacağı lafı bundandır.
Bu konu üzerine çok yazılır. Çınar gibi bi sürü dalı var. Ben sadece biraz gövde çizdim kendimce. Şimdi hazırlanıp Vefa'ya boza içmeye gideceğim. İçimde öncelikli olarak kendimi taşıyarak.
Size Yıldız Tibe'den buram buram pataloji. Severim kendisini de, patolojileni de, şarkılarını da.
Aşk yalnız belli bir insana bağlılık değildir aynı zamanda bir tutumdur, yada bir yargı. Kişinin yetiştiği çevreye ve kültüre ve tercihlere göre farklı yaşanabilir. Sayısız tanımı ve felsefesi hatta diyalektiği yazılmıştır. Lakin bana göre en güzel Cemal Safi anlatmış.
YanıtlaSilVar mı içinizde beni tanıyan,
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
Kalmasa da şöhretimi duymayan,
Kimliğimi tarif etmek zor benim.
Aşk bir tutum olabilir bunu zaten kabul ediyorum, görüyorum ve arttırıyorum. Aşk bir yaşayış şekli varoluş biçimidir diyorum. Aşk kişilik örüntülerini göstermek için enfes bir sahne.
YanıtlaSil