Ağlamak istiyorum
Kimseyi tanımadığım bi sokak ortasında
Ya da bi denizin kıyısında
Ya da bi orman kuytusunda
Bir başıma ama aynı anda tüm kainatla beraber
Tek bir seferde ama ağlanacak ne varsa ya da bunda ağlanacak ne var denilen her şeye
Bugüne kadar hakkında gözyaşı dökülmemiş ne kalmışsa hepsine
Bugüne kadar hakkında gözyaşı dökülen her şeye tekraren
Kendi adıma, senin adına, insanlık adına ayrı ayrı ağlamak istiyorum.
Ayakkabı vurdu diye ağlamak istiyorum
Parmağımı kağıt kesti diye ağlamak istiyorum
Babama ağlamak istiyorum
Bir ameliyat yarasına, bir terkedilişe ağlamak istiyorum ve bir terk tehdidine
Annemin yeşil yeleğine, evet belki de en çok o yeleğe
Çocukluğuma, çocukluğuna, çocukluğumuza
Kimsenin sahiplenmediği sorumlulukları sırtımıza yükleyişimize
Saçımdaki beyaza ağlamak istiyorum.
Tüm kusurlarıma ve kimsenin ne olduğunu bilmediği bacağımdaki kocaman yara izine.
Öldürülen böceklere sineklere
Tüm işsizliklere
Habil’in cinayetine ağlamak istiyorum, önce Kabil olarak sonra Havva.
Bosna’ya
Ruanda’ya
Doğu Türkistan’a
Suriye’ye
Bir Afrika kabilesine
Tüm şiddet gören kadınlara, kızlara, oğullara.
Kapıda bekleyen kedinin sesine
Kanser ilaçlarına ağlamak istiyorum ve ona ulaşamayanlara.
Annelerin ölüşüne ağlamak istiyorum tüm çocukların gözünden tek tek.
Yanan ormanlara ağlamak istiyorum, karıncalar adına.
Sıranın altında unutulan kitaplara
Ben aldırılan bebeklere ağlamak istiyorum.
Köpek balıklarına ve tespih böceklerine
Saat farkına ağlamak istiyorum
Ve İbrahim’in bıçağına
Fermuar takıldı diye de ağlamak istiyorum gözümün üstünde kaşım var diye de.
Tek çırpıda ağlamak istiyorum
Gözyaşım bitene kadar
Üzerine ağlanmamış hiçbir şey kalmayana kadar
Hepimiz adına