iman tahtamızda yaralarla doğmuşuz
ve yaralarımızın kabuk bağlama alışkanlığı yok
aşktan vazgeçeli çok oldu
ama kavgaya dair umudum da kayboldu
yanlış dönemde doğduğumu bilirim
fransız devrimine doğmalı
cebimde toplum sözleşmesini taşımalıydım
elimde kamayı
ruhum yabancı bi iklimin toprağına ekilmeye çalışılan yerel bitkiydi
yanlış zamanda yanlış yerdeydim
ve bu yüzdendir ki
öğrenilmiş bir özlem var hücre çekirdeğimde
neye kime nereye olduğunu bilmediğim
öyle ki sadece isimsiz bir özlemden ibaretim
bu özlemle tango yapar kafamda düşünceler
boşlukları doldurmak için
evet
geçmişimde ve geleceğimde büyük boşluklar var
dehşetli geceler üstüme abanıyorlar
hoyratça
sanki devlet gelmiş de istimlak etmiş düşlerimi
her kabus biter mi gerçekten
mevcudiyetimizi sorgulatan bir sır mıdır beklediğim
böyle sorularım var
bi şey söyleyin bana, inanacağım
öyle çaresizim
beni çağırsanız gelirim sizinle
yol bilmem iz bilmem
gözüm de görmez
beni de alın yanınıza
telgraf çiçeğinin yayılmacı politikasına bile saygı duyarım
zaten en nihayetinde
yerçekimine yenik düşeceğiz
siz ben hepimiz
yerküre bağrına basacak sancımızı
doğumdan taşıdığımız
çeyrek bi gülümsemeyle selam vereceğiz tanrıya
oh rüyaymış diyeceğiz
ne fena
ama önce müsaadenizle bi mavi ladin diyeceğim