Kendi yasımı tutabilir miyim?
Ölmeden önce.
Bazen erken yas başlaması gerekir, kanser hastası kişilerin
yakınlarında. Erken yas çabuk kabul sağlar çünkü.
Ben de yasa başlasam, kabul edebilir miyim yaşarken zaman
zaman öldüğümü. Ölüyorum ben arada bilmezsiniz siz. Büyük ölümden farklı mı
bilmiyorum henüz, büyüğünü yaşamadığım için.
Agah Aydın diye bir abimiz var. Derk ki aşk, senden çıkan
duygunun karşıdakinden yansıyıp tekrar sana yansıması, sana yansırken senin, o
duygunun senin olduğunu unutman ama bu duygunun hala ayaklarını yerden kesecek
adar kuvvetli olması. Yani aslında aşk kendi duygundan beslenmek ama
beslenebilmek için karşındakinin ayna olmasına ihtiyacın var. Ayna olmayan bir
sevgiliye uzun süre âşık kalabilmek mümkün değil. Senden çıkan duygu eğer çok güçlüyse pürüzsüz
bir yüzeyde de yansıyabilir ama duygu azalırsa karşıdaki ayna olmadığı müddetçe
o aşkın devam etme ihtimali yok. Yansıma yoksa ışık göndermeyi keser insan. Kaynağı
yansımadan beslenen lazer gibi.
Aslında tüm ilişkiler böyle, hayattaki tüm ilişkilerimiz. Karşımızdakine
değebiliyorsak varlığımızı hissediyoruz. Beni görmediğinizde varlığımdan emin
olamıyorum. Yok oluyorum. Ölüyorum. Ve artık alıştım sık sık ölmeye, en iyisi
yas tutayım dedim işte ben de. Kendi yasımı. Ölümümü kabullenmek için yas
tutacağım. Tamamen öleceğim. Artık aynalara ihtiyacım olmayacak. Ayna ve ayna
olmayı başaramayanlar kendi dertlerine yansın. Benden bi ışık gitmez artık, ölüden
ışık mı çıkarmış yiğido. Yasımı tutmaya başladım ben.
Babaannem ölmüştü. Eli elimde uzun süre bekledik. O cansızdı
işte, ölü ya hani malum. Bi şey çok rahatsız etmişti beni. Sessizlik. O kadar
sessizdi ki. Aklım almadı o kadar sessiz olabilmesini, bi insanın bilinçli olarak
başarabileceği bi sessizlik değildi. Ölümüne sessizdi. Ki zaten ölüydü. Ondan bana
gelen bi ses olmadığı için benden de ona yansımıyordu. Bir ayna olarak boşluğu
yansıtıyordum. Sessizlik yankılanıyordu içimde.
Şimdi bir sessizlik kaplıyor beni de yavaş yavaş. Yas konusunda
aceleci olmalıyım yiğido, ölüme hazırlıksız yakalanmak istemiyorum. Yası ilerletirsem
ölümümü daha çabuk kabul ederim. Şimdi sakin olmalıyım ve içimden gelen bu
ağlama isteğini serbest bırakmalıyım, çünkü yas tutmak bunu gerektirir.
Ölmek diyorum ya, istemiyorum. Kabul etmek zorundayım
sadece. Bir ayna görsem yeniden ışık saçıcam. Ama şimdi toprağa bakıyor
gözlerim. Bi ayağım çukurda yiğido.
Gidiciyim ben.
Gidiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder